"Geçen sezon ara transferde Real Madrid, A. Bilbao'nun genç kalecisi Kepa'yı 20 milyon Euro'ya alabilirdi. Navas'a güvenen Zidane transferi engelledi.
Bask kulübü de Kepa ile yeni kontrat yapıp sözleşme fesih bedelini 80 milyona çıkarttı.
Chelsea de sezon başında bu rakamı ödeyip Kepa'yı kadrosuna kattı.
Çünkü bir yıllık kontratı kalan Courtois, Real Madrid'e gitmeyi kafasına koymuştu.
Tutsalar bu sezon sonunda bedava gidecekti. Piyasa değeri nereden baksanız 60 milyon olan Belçikalı kaleci 35 milyona Madrid'in yolunu tuttu.
Geçmişte altyapıdan yetişip elinden kaçırdıklarıyla da ünlüdür Barcelona. Fabregas, Arsenal'e, Pique M.United'a bedava gitmiş,
Katalanlar bu oyuncuları geri alabilmek için bonservis ödemişti. Bunun en sivri örneği ise Juventus'tan M.United'a 100 milyona dönen Pogba'dır.

Bu örnekleri neden verdim?
Geçen hafta bu sayfalarda Ozan Kabak'ın transfer süreci için "Firar" manşetini tercih etmiştim.
Sert bir kelime ama 4 ayın özeti. 7.5 milyona serbest kalacak Ozan, G.Saray yönetimiyle masaya oturmamış, yönetim de "Gelmesini bekliyoruz" demişti.
Ertesi gün ilginç bir manşet vardı Ozan'ın ağzından. Genç oyuncu Inter'e, "Terim ile görüşmeden kimseye imza atmam" demiş.
Terim'in ağırlığı ve oyuncu üzerindeki emeği belli, elbette görüşür Ozan da.
Asıl mesele G.Saray'ın kontratlı oyuncusuyla kulüpten izin almadan pazarlık yapan Avrupa kulüpleri.

G.Saray şikâyet etse hepsi UEFA'dan ceza alırlar. Adı transfer spekülasyonuna karışıp kafası karışmayan, performansı düşmeyen bir futbolcu biliyorum:
Cristiano Ronaldo. Adam müzisyen olsa deriz ki 20 albümü var, futboldaki karşılığıyla.
Ozan'a tavsiyem, bir şarkı ile herkes şöhret olur ama önce bir albüm çıkar."