Arda Turan. Türk futbolunun istenmeyen adamı. Galatasaray alt yapısından yetişmiş, bir zamanlar Türkiye’nin en yetenekli, en iyi futbolcusu iken şimdilerde kariyerinin bitişini izliyoruz. Peki 32 yaşında bir futbolcu için bu saatten sonra başarı ne kadar mümkün olabilir? Üstelik taraflı tarafsız bütün taraftarların antipatisini kazanmışken Galatasaray’da forma giymesi ne kadar doğru? Öncesinde yavaş yavaş dibe doğru giden kariyerine göz atalım. Biraz sıkıcı bir çoğumuz biliyoruz ama bu çöküşü detaylandırmak istedim. Sonrasında zaten eğer olursa diye Galatasaray’a dönüşünü değerlendireceğim.
12 yaşındayken Galatasaray’ın alt yapısında forma giymeye başladığında yeteneği ile ilerde büyük bir futbolcu olacağı belliydi Arda’nın. Galatasaray PAF takımında dört yıl aralıksız forma giydikten sonra, 2004-2005 sezonu sırasında takımın ana kadrosuna alındı, fakat tecrübe eksikliği yüzünden kendisine çok fazla şans tanınamadı. Tecrübe kazanması için 2005-2006 sezonunda Manisaspor’a kiralandı. Burada gösterdiği performans ile Eric Gerets’in dikkatini çekmeyi başardı ve de sonraki sezon için Galatasaray’a geri döndü. Galatasaray performansını taraflı tarafsız hepimiz biliyoruz. Biraz hızlanalım.
2011 Ağustos ayında Atletico Madrid'le 4 yıllık sözleşme imzaladı. Temmuz 2008'de Arda, İspanyol dergi Don Balon tarafından "Dünyanın En İyi 100 Genç Oyuncusu" listesinde 8. sırada yer aldı. Atletico Madrid ile UEFA Kupası kazandı başarılıydı, seviliyordu. Yardıma muhtaç çocuklara ve vakıflara; Özellikle "Türkiye Böbrek Vakfı" ve Lösemili Çocuklar Vakfı (LÖSEV) organizasyonlarında sık sık yer alıyordu. Reklamlarda oynuyordu, futbolu ile Türklerin gurur kaynağıydı. İşte ne olduysa Barcelona transferi sonrası oldu. Rekor bonservis bedeli ile dünyanın bir numarası Barcelona’ya transfer olmuştu. Her şey rüya gibiydi ama Arda yaptıkları ile futbol kariyerini geride bıraktı. Sinem Kobal ile ayrılıklarının ardından egosuna yenik düştü. Kavgalara karıştı, silahla hastane bastı, deyim yerindeyse evli kadınlara yürüdü ve en önemlisi Galatasaray hakkındaki açıklamaları ile önce taraftarın sonrasında tüm Türkiye’nin sevmediği bir insan olup çıkıverdi. Bu sezon Başakşehir forması giyse de çok fazla maçlara çıkmadı. Başakşehir ile bu sezonun sonunda takımdan ayrılacağını açıkladı ve şimdilerde Galatasaray’a dönüşü konuşuluyor. Üstelik Fatih hocaya yaptığı saygısızlık ile dönüşü biraz ütopik olsa Fatih Terim ile buzların eridiği haberleri yayılmaya başladı bile. Daha da önemlisi Galatasaray taraftarı Arda’yı istiyor mu?
Gelip gelmemesi konusunda değerlendirme yapılırken asil kriterin futbolculuğu olması gerektiğini düşünüyorum. Arda bu saatten sonra Galatasaray'a gelecekse zaten güle oynaya gelmeyecek, Fatih Hoca'dan, taraftardan doğrudan veya dolaylı olarak özür dileyerek gelecek. Takımın yıldızı, kaptanı olarak değil, kendisini ispat etmesi gereken bir oyuncu olarak gelecek. Bir özür her şeyi silmez mutlaka, ama bundan 1.5 sene önce bazen bir tweetin bir çok şeyi unutturup tertemiz bir sayfa açtırabildiğini hepimiz gördük… Tabii ki Galatasaray tarihindeki yerleri ve şartlar kıyaslanmaz ancak, anlatmak istediğim şeyi çoğunluk anlayacaktır. Dolayısıyla hataları, karakteri vb üzerinden yapılan yorumlar geldiği takdirde muhtemelen taca çıkacaktır.
Futbolculuğuna gelecek olursak kalitesine, tekniğine, futbol aklına diyecek bir şey yok ama, burada büyük bir ama var. 32 yaşına gelmiş ve son 2-3 sezondur futbol dışında her şeyle uğraşmaktan doğru dürüst futbol oynamamış bir futbolcudan bahsediyoruz. İlk olarak yapması gereken futbolu ve Galatasaray’ı hatırlamak, yeniden bunları hayatinin merkezine koyarak mental olarak toparlanmak. Fatih hoca etkisiyle bunun olabileceğine inanıyorum ama zaten genetik olarak fiziksel durumu iyi olmayan bir oyuncu ve sakatlık geçmişini hepimiz gayet iyi hatırlıyoruz. Dolayısıyla bu kadar sure futboldan uzaktan kaldıktan sonra fiziken ne kadar toparlayabilir, tekrar Galatasaray seviyesine çıkabilir mi noktalarında ciddi soru işaretlerim var. Bu konuda teknik ekip tecrübeleriyle doğru kararı verecektir. Bu saatten sonra Galatasaray kadrosunda hiçbir mevkide as olabileceğine inanmıyorum, ama bahsettiğim mental ve fiziksel toparlanmayı yasayabilirse birçok mevkide oyuna ilk girecek isim olarak kadroda yer bulabilir. Çoğumuz analiz ederken göz ardı ediyoruz ama altyapımızdan yetişmiş yerli bir isim olması önemli. Sonuç olarak eğer arda hatalarını kabul edip özür diler, teknik kadro da takıma faydalı olacağına inanırsa makul bir ücretle takıma katılmasına Galatasaray menfaatleri için hayır demem.
Sonuç olarak Arda Turan bir Galatasaraylı ama Galatasaray’a bu saatten sonra ne gibi faydaları olabilir tartışılır. Adam 32 yaşında nerdeyse 3 yıldır doğru düzgün oynamamış, göbekli fotoğrafları magazin sayfasında ama halen Galatasaray’a dönebileceği konuşuluyor. Ben döneceğini sanmıyorum. Öyle olsa bile bir sezon forma giyip alt yapısından yetiştiği Galatasaray ile jübile yapmak için böyle bir imkan verilebileceğini düşünüyorum. Onun dışında yukarda bahsettiğim toparlanma senaryosu zaten Arda için biraz hayali. Sizler bu konuda ne düşünüyorsunuz? Arda’nın Galatasaray’a gelmesini ister miydiniz?